BİSİKLETLER ŞEHRİ AMSTERDAM


Avrupa şehirlerini gezdikçe birbirine aslında ne kadar çok benzediklerini görebiliriz. Ancak bazıları var ki, onların kendine has mimarisi,dokusu, havası,kültür ve güzellikleri ile kendine çeken bir şehiri anlatıyoruz Amsterdam..  Yedi yüz binden fazla nüfus, iki yüze yakın milliyetten insan, bolca bisiklet üstüne de kanalları ekleyin işte size Amsterdam... Kendine özgü mimarisiyle şirin evler, renkli eğlence hayatı ve farklı görüşlere hoş görüsü yüksek bir bakış açısı kentin bu tanımını detaylandıran özellikler olur çoğu zaman. Bilinen tarihi 12. Yüzyıl’ın başlarında yazılmaya başlayan kent, ilk kurulduğu dönemde küçük bir balıkçı köyüymüş. Geçen yüzyıllar boyunca ticari ve kültürel yönce oldukça gelişen şehir, her yıl milyonlarca turisti ağırlar. Dam Meydanı Amsterdam’ın en turistik bölgesidir. Ayrıca tarihsel arşivi de görülmeye değer şehrin en önemli müzeleri ünlü ressamın eserlerinin sergilendiği Van Gogh, devlet müzesi Rijks ve modern sanat müzesi Stedelijk müzeleridir.  Her adımda farklı milletlerden bir yüzle ya da sokak sanatçısı ile karşılaşacağınız şehirde Rembrandt ve Van Gogh efsaneleşmiş sanatçılardır. Bu sanatçılara ait eserleri müzeleştirilmiş evlerinde görebilirsiniz. 
Kahverengi şehir dokusu, kanallar, köprüler ve bisiklete binan insanlar, Avrupanın en popüler ve en ilginç turistik şehirlerinden biri. Bir merkezden genişleyen kanallarıyla ve bunun etrafına sıra sıra dizilmiş kırmızı tuğlalı sevimli evleriyle şehirin ikonik halidir. Amsterdam'da yapılacak en güzel ve ilk aktivitelerden biri kanalda bot turuna çıkmak, önemli binaların yanından geçerken aynı zamanda fotoğraf çekebilme imkanı bulabilir anınızı ölümsüzleştirebilirsiniz. Görülmeye değer yerlerin en bilinenleri ise, şehirin ana istasyonu olan Amsterdam Central Station şehir merkezi oldukça küçük ve çok dar sokaklarından oluştuğundan yürüyerek ve ya en önemlisi bisiklet ile gezinize keyif katabilirsiniz.


Amsterdam denilince akıllara ilk gelen şeylerden biri şüphesiz şehrin dünyaca ünlü kanalları. Kanalları gezilecek yer olarak değerlendirmek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama Amsterdam’ın dört tarafını saran kanallar arasında bol bol yürüyüş yapın, kaybolun. 

Dam Meydanı işte tam olarak Amsterdam'ın kalbi tamda burada atıyor diyebiliriz. Etrafınıza baktığınızda dünyanın her yanından gelmiş turistleri etrafınızda görüyorsunuz. Akrobatlar, müzisyenler, aşıklar, meraklı gözlerle etrafı inceleyenler fotoğraf çekenler ve ya anın keyfini çıkaran sırt çantalı geziginler. Yorucu bir şehir turundan sonra güzelliği ile Amsterdam'da biraz mola vermek isteyeceğiniz yer arasındadır. 


Amterdam’ın en önemli tarihi yapılarından olan Kraliyet Sarayı, şehrin merkezindeki Dam Meydanı’nda yer alıyor. 1655 yılında Belediye Binası olarak açılan yapı günümüzde Kraliyet Sarayı olarak hizmet veriyor. 


Begijnhof, Amsterdam gezilecek listesinde ki favori  noktanızdan olabilir. Burası, 1346 yılında manastır yeminleri olmadan rahibe olarak yaşayan Katolik kardeşler birliği Begijntjes için ibadethane olarak inşa edilmiş bir alan. Avlu çevresinde şehrin en eski evi olduğu tahmin edilen Het Houten Huis, 15. yüzyıldan kalma kilise Engelse Kerk ve 1680 yılında yapılan Begijnhof Şapeli bulunuyor.


Amsterdam’ın bir diğer ünlü müzesi olan Van Gogh Müzesi, dünyanın en kapsamlı Van Gogh koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Müzede sanatçı Van Gogh’un birçok resmi, çizimi, mektubu ve çağdaş sanatçıların eserleri sergileniyor.


20. yüzyılın en önemli kitapları arasında yer alan Anne Frank’in Hatıra Defteri’ni birçoğunuz duymuştur. II. Dünya Savaşı’nda Anne Frank ve ailesinin iki yıl boyunca saklandığı ev günümüzde müzeye çevrilmiş ve Anne Frank Evi adı ile şehrin en önemli noktalarından biri olmuş durumda. 



Eğer şehrin gürültüsünden biraz uzaklaşıp Avrupa’nın en ünlü parklarından birinde kafa dinlemek isterseniz Vondelpark‘a uğrayabilirsiniz. Amsterdam’ın en geniş ve en popüler parkında; 100 tür ağaç, geniş bir yerel veya ithal bitki türü ve orkestra sahnesi, gül bahçesi, birçok ev kuşuna ev sahipliği yapan göller ile küçük akarsular bulunuyor.
Çılgın gece hayatı, kanalları, müzeleri, çiçek pazarları ve bisiklet yollarıyla tanınan Amsterdam, sokaklarında eğlence ve keşfetme duygusunun hız kesmediği bir kuzey kenti. Kültür, sanat ve müzecilik alanlarında öne çıkan şehir, tarihi binaları, bol yeşilliği ve güvenli sokaklarıyla, her yıl ziyaretçilerini ağırlıyor. Hollanda‘nın başkentinin merkezini çevreleyen yüzlerce su kanalının böldüğü adalar üzerinde, adeta bir açık hava müzesini andıran Amsterdam, Dam Meydanı, müzeleri dışında zarif mimarisi, huzurlu kafeleri ile Avrupa’nın en görülesi şehirleri arasında yer alıyor. İnsanlarının  yaklaşımına sahip olduğu, harikulade atmosferiyle hayatın tadını doyasıya çıkaracağınız bir şehir olan Amsterdam’ın, dünyanın en muhteşem şehirlerinden biri olduğunuzun farkına varıyorsunuz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAPONYA'DA GEZİLECEK YERLER

NORVEÇ'İN BAŞKENTİ OSLO

DÜNYANIN EN GÜZEL YERLERİ