ADIM ADIM BALKANLAR


Sarp ve ormanlık sıradağ anlamını taşıyan Balkanlar kelimesi, ismini taşıyan bölgeye de aynı doğal özellikleri tüm güzelliğiyle yansıtmış gibidir. Yakın geçmişinde yaşadığı iç karışıklıkları Adriyatik Denizi'nin tüm güzelliğiyle unutturmaya çalışır misafirlerine ve özellikle de kendi halkına... Bölge tarihine göz atıldığında çokça savaş ve karışıklık görülebilir. Bu savaşların hüzünlü izlerini hala şehrin yapılarında görmek mümkün. Buna rağmen görkemli Orta Çağ yapıları da her an karşınıza çıkabilir. 
Bosna Hersek'in güzel şehri Mostarda ki Neratva Nehri üzerinde, güzel görünümüyle dünyanın en zarif köprülerinden biri duruyor Mostar.. Mimar Sinan'ın öğrencisi tarafından yapılan Avrupada ki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir. Katolik, Ortadoks, Yahudi ve Müslümanları birleştirerek, kültürel bir simge haline gelmiştir. Mostar köprüsünün orjinal taşları bombalama ve nehir suları ile zarar görmüş olduğundan yeteri kadar korunması sağlanamamış. Nehirden çıkartılan özgün taşlar günümüzde düzgün bir şekilde dizilmiş olup sergilenmektedir.  Şehrin simgesi olan Mostar Köprüsü, ve iki tarafında ki kuleleri cami, mescit, hamam vb. yapıları ile Sırp, Ortadoks ve Katolik kilisesi bulunan şehir, bu özelliği nedeniyle Dünya Mimarlık ödülüne layık görülmüştür. Osmanlı dönemi mimari eserleri arasında fonksiyonelliği, estetiği ve şehrin dokusuyla oluşturduğu uyumuyla nadide bir eserdir Mostar Köprüsü.

Ohrid Makedonya'nın incisi diye adlandırılan gerçekten gezmeye doyamayacağınız balkanların popüler şehirlerindendir. Özellikle yaz aylarında artan kalabalık tam tatil beldesi haline getiriyor Ohri'yi.  Ohrid gölü üzerindeki  geçirdiğiniz hoş vakit paha biçilmez güzellikte. Tekne turu yaparken karşı dağların Arnavutluk sınırına bağlı olduğunu görebiliyorsunuz. Ohrid gerçekten balkanlar görülmesi gereken güzelliklerden birisidir. Ohrid gölü büyüklüğü ile adeta denizi andıran ve dağların arasında kalmasının verdiği etkiyle size harika dakikalar yaşatacak bir kenttir. Sokaklarının dar olması ve mimarisi bozulmayan evlerden oluşan ohri hemen kıyısında ki balık restoranları ve tavernalarıyla ünlü bir yer. Stevi Jovan Kaneo kilisesi uçurumun üzerinde yer alan bir Makedon Ortadoks kilisesidir. Kilisenin yapım tarihi tam bilinmemekte olup, yapımı ise öncelere dayandığı söylenir. Manzarası insanı etkileyecek güzelliktedir. 

Manastırın ortasında muhteşem bir yerden bahsediyoruz Bitola.. Makedonyanın en büyük ikinci şehri olup, pek çok yabancı ülkenin burada konsolosluğunun olmasından dolayı Diplomasi şehri olarak adlandırılıyor. Şirok sokak üzerinde çok sayıda cafe yer alıyor. Bu nedenle Bitola Cafe kültürü epey gelişmiş olduğunu söyleyebilirim. Yine Şirok sokak yakınlarında iki cami bulunuyor. Yeni Camii diğeri ise İsak bey Camii, Eğer zamanınız olursa camileri ziyaret edebilirsiniz. Osmanlı döneminde kurulan ancak 18.yüzyılda pek çok kez büyük yangınlar görmüş bir çarşı tarihi önemini koruyor. Eski çarşıyı gezdikten sonra Manastır askeri İddası adı ile yer alan Mustafa Kemal Atatürk 'ün eğitim aldığı iki katlı binanın bir bölümü ise Atatürk'e özel olarak dizayn edilmiş. 

Mananstır Saat Kulesi şehrin tam merkezini gösteren büyük bir tarihi anıttır. Büyük bir Kubbe ile biten üst kısmında, lehrin güzel manzarasını ve ortamını görebileceğiniz kare biçimli demir korkuluklu plato bulunuyor. Kubbenin altında bulunan saat mekanizmasının gece gündüz duyulabilen sesler ile Manastırın ortasına damga vuran bir eserdir.

Heraclea Lyncestis antik kenti M.Ö 4. yüzyılda Makedon kralı II. Filip tarafından kurulmuş olup, Makedonya'nın en önemli antik kenti olmaktadır. Bin yılı aşan varoluş sırasında üç öenmli döneme tanık olup Helenistik, Roma, Bizans, her üçüne özgü izler saklamış bir arkeoloji eseri olarak önümüzde duruyor. Heraclea en büyük gelişmesini Romalıların idaresi altında kaldığı dönemde Egnatia yolu inşa edilmesiyle erişmiş. Bugünlerde bu antik kentin kalıntıları önemli bir arkeoloji eser ve bir çok kültürel olaylara açıkhava sahnesi olarak kullanılan bir mekan halini almış durumdadır.  
Gezi yazımız boyunca Balkanların güzelliğinden bahsettik gelelim Balkan Mutfağına; En nesif göçmen lezzetlerinin buluştuğu nokta Baştan Başa bir Balkan Coğrafyası.. Boşnak Pitaları ile en iyisini biz yaparız diyen, Arnavutlar'ın bir çok çeşit böreği ile en baş listemizdedir. Her biri kendi malzeme kullanışını, hazırlanışında ki kendi dokunuşları ve damak zevkine uygun tatları öne koyarak aslında koskoca bir Rumeli'nin mutfak kültürü mozayiğinin taşlarını döşerler. Rumeli'den göçlerle başta Trakya olmak üzere ülkemizin çeşitli şehirlerine yerleşen Balkan göçmenleri bu zenginliği kendi yöre mutfakları ile harmanlayarak korumayı bilmişlerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JAPONYA'DA GEZİLECEK YERLER

NORVEÇ'İN BAŞKENTİ OSLO

DÜNYANIN EN GÜZEL YERLERİ